İHD İstanbul Şubesi yaptığı açıklamada hapishane koşullarda yaşamını tek başına sürdüremeyecek durumda olan ağır hasta mahpus Sabri Mavi’nin durumuna dikkat çekti
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu 662. F Oturmasında tek başına ve hapishane koşullarda yaşamını sürdüremediği için infaz ertelemesi talep edilen ağır hasta mahpus Sabri Mavi’nin, Adli Tıp Kurumu’na sevk edildiği ancak raporunun henüz düzenlenmediğini belirtti. Açıklamada Sabri Mavi’nin tedavi ve bakım imkanlarından yoksun bir şekilde hapiste tutulmasının sağlığına ve yaşamına ağır tehdit oluşturduğuna dikkat çekildi.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu 662. F Oturması’nda halen, Van F Tipi Hapishanesi’nde tutulan, tutuklama amacıyla gözaltına alındığı sırada kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırılan, infaz ertelemesi başvurusu sonrası gönderildiği hastanede ayrıca, prostat, hipertansiyon, görme kaybı, kalp hastalığı, kronik akciğer hastalığı ve bağlı nefes darlığı ile yürümede zorlanma sorunları yaşadığı tespit edilen Sabri Mavi için bir araya geldi.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube önünde yapılan açıklamada şunlar söylendi:
Hapishanelerde yaşanan hak ihlallerindeki artış, mahpusların sağlıktan ifade özgürlüğüne temel hak ve özgürlüklerini ortadan kaldırmakta, yaşam haklarına ağır tehdit oluşturmaktadır. Özellikle tedavi ve sağlığa erişimde yaşanan sorunlar can almaya devam etmekte, bu durum hapishanelere “ölüm evi” denmesine neden olmaktadır. Ağır hastalıklarına rağmen, ancak ölümüne günler kala serbest bırakılan ve tahliye edildikten sadece günler sonra hayatını kaybeden mahpuslar ise bu acı gerçeğin başka bir yüzünü oluşturmaktadır.
Bilindiği üzere, uzun yıllar boyunca hapiste kalanların neredeyse tamamının, tedavi ve sağlık hakkına erişimde yaşanan sorunlar nedeniyle ilerleyen birçok hastalığı var. Ancak bırakalım tedavi maksadı ile serbest bırakılmayı, birçoğu cezasını tamamladığı halde serbest bırakılmamakta, yaşamlarına açıkça kastedilmektedir.
662. F OTURMASI’nda bu hafta; halen Van F Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan yüzde 96 engelli 75 yaşındaki ağır hasta mahpus Süleyman Sabri Mavi’nin durumunu paylaşıyoruz.
Süleyman Sabri Mavi; tutuklanması sırasında akut kanamalı duodenal ülser, Viremi, kronik Hepatit C, diyabet ve kalp hastası olup, yaşa bağlı unutkanlık sorunları yaşarken, tutuklama amacıyla gözaltına alındığı sırada kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırılmış, infaz ertelemesi başvurusu sonrası gönderildiği hastanede ayrıca, Prostat, hipertansiyon, görme kaybı, kalp hastalığı, kronik akciğer hastalığı ve bağlı nefes darlığı ile yürümede zorlanma sorunları yaşadığı tespit edilmiştir.
Avukatı Medya Çallı’nın komisyonumuza verdiği bilgiye göre; Tutuksuz yargılandığı davada, hakkında verilen 8 yıl 9 ay hapis cezası Yargıtay tarafından onandığı için evinden gözaltına alınan ve bu sırada kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırılan 75 yaşındaki Mavi, 12 Ağustos’tan bu yana Van F Tipi Hapishanesi’nde tutuluyor. Sağlık durumu hapiste kalmasına uygun olmadığı için infaz erteleme başvurusu yapıldı. İnfaz erteleme başvurusu üzerine 8 Ekim 2024 tarihinde götürüldüğü Van Bölge Araştırma Hastanesi, Mavi’nin Prostat, nefes darlığı, görme kaybı, kalp hastalığı, yürümede zorlanma, hipertansiyon, kronik akciğer hastalığı olduğunu tespit etti ve raporladı. Mavi, ardından rapor için Adli Tıp Kurumu’na götürüldü, ancak bir ayı aşkın bir zamandır raporu çıkmadı.
Oğlu ise; babasının, yüzde 96 engelli olduğunu, tutuklanmadan önce düzenli tedavi ve bakımla yaşamını sürdürebildiğini, tek başına ve hapishane koşullarda yaşamını sürdürmesinin mümkün olmadığını belirtiyor ve babasının infaz ertelemesi talebinin kabul edilerek, bir an evvel serbest bırakılması için destek istiyor.
662. F OTURMASI kapsamında bu hafta; 75 YAŞINDAKİ % 96 ENGELLİ VE AĞIR HASTA MAHPUS SÜLEYMAN SABRİ MAVİ ve BÜTÜN AĞIR HASTA MAHPUSLARIN SERBEST BIRAKILARAK, SAĞLIK VE YAŞAM HAKLARININ KORUNMASI için yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz.
Süleyman Sabri Mavi Serbest Bırakılsın!
Hasta Mahpuslar Serbest Bırakılsın!
Tedavi Haktır Engellenemez!
Kaynak: Sendika.Org