Devrimci Parti Merkez Yürütme Kurulu; ABD ve işgalci İsrail’in bölgede yürüttüğü savaşa ve katliamlara karşı “ayaklanma zamanı” başlıklı bir açıklama yayınladı.
“Sömürü ve savaş emperyalist-kapitalizmin alın yazısıdır.“
Ancak ezilenlerin alın yazısı egemenlerin savaşlarında en ağır bedelleri ödemek değildir!
“Kurtuluş kendi ellerimizde”.
ABD-AB önderliğindeki NATO bloğu sürdürdüğü savaşlarla, açtığı yeni savaş cepheleriyle dünya işçi sınıfına ve ezilen halklara yeryüzünde cehennemi yaşatıyor. Uzunca bir süredir başta direnen Filistin halkı olmak üzere Orta Doğu halkları üzerinde emperyalizmin kılıcını sallayan siyonist İsrail, Lübnan ve İran’a başlattığı saldırılar ile bölgesel savaşı genişletti ve 3. emperyalist paylaşım savaşına giden süreci hızlandırdı.
Dün, siyonist İsrail ile halihazırda oldukça büyük olan ticaret hacmini genişletmenin gayreti içinde olan ve NATO’nun açtığı başkaca savaş cephelerinde silah tüccarlığına soyunan AKP-MHP faşist iktidarı bugün İsrail’in karşısındaymış izlenimi yaratmak istiyor. Ancak Türkiye işçi sınıfı ve Kürt halkı başta olmak üzere bu coğrafyada yaşayan ezilenler çok iyi biliyor ki AKP-MHP faşist iktidarı bu savaşlarda kasasını doldurmakta, kendisi zenginliğine zenginlik katarken yoksul emekçi halklara amansızca saldırmakta mahirdir.
“Filistin halkının kararlı direnişi dünya ezilenlerinin tek kurtuluş yolunu gösteriyor.”
7 Ekim’de Filistin halkının başlattığı direniş hamlesini kendi sömürgeci saldırganlığını yükseltmenin gerekçesi haline getiren İsrail, o günden bugüne çocuklar dahil olmak üzere binlerce sivili vahşice katletti, hastaneleri, okulları bombaladı. Bugün de Lübnan ve İran’a saldırarak bütün bir coğrafyayı savaşın içine çekmeyi hedefliyor. Filistin halkı bütün vahşiliği ile kendisine saldıran sömürgecilere karşı bu eşitsiz savaşta, direnişte ısrarını sürdürerek tüm dünya ezilenlerine umut oldu. Filistin halkının kararlı direnişi dünya ezilenlerinin tek kurtuluş yolunu gösteriyor.
“Ezilenlerin ve tüm dünya işçilerinin enternasyonalinin sesini yükselteceğiz.”
Bugün, dünyayı ezilenler için hapishaneye çeviren ve sömürünün bekası için çizilen sınırlar, bu sınırları çizen egemenler tarafından yapı bozumuna uğratılarak dünyayı yeniden paylaşım mücadelesinin gerekçesi yapılıyor. Ancak dünya işçi ve ezilenlerinin mücadelesi sınır tanımaz; İsrail, İran, Lübnan, Orta Doğu ve tüm dünyada ezilenler bu savaşları başlatan ve büyüten egemenlerine karşı ayaklanmalıdır. Türkiyeli devrimciler olarak bizler işgalci savaşlar karşısında direnen bölge halklarının yanındayız. Anti-emperyalist, anti-sömürgeci mücadelelerle enternasyonal dayanışma içinde olacak, halkların hayatını cehenneme çevirmek isteyen egemenlere karşı ezilenlerin ve tüm dünya işçilerinin enternasyonalinin sesini yükselteceğiz.
Savaşın kalıcı çözümü ancak dünya proletaryasının ve ezilen halkların enternasyonal birliği ve zaferiyle gelecektir.
Yaşasın ezilen halkların haklı mücadelesi!
Yaşasın proleterya enternasyonalizmi!
