İnsan ömrü çok çabuk geçiyor. Bildiğimiz yaşamına dokunduğumuz yoldaşlarımızın yokluğunu hatırlamak bizler için ağır ve zorlu bir meseledir. Aziz Güler 21 Eylül 2015’de IŞİD çetelerine karşı savaşta ölümsüzleşti.
Aziz Güler’in cenazesi 59 gün bekletildikten sonra on binler tarafından Gazi Mahallesi’nde sonsuzluğa uğurlandı. Onu tanıyan bütün yoldaşları dostları güzel sözler söyledi hep ardından. Aziz yaşadığı kuşak içinde öğrenci gençlik içerisinden çıkıp yoksul mahallelere uzanan oradan da Kobane mevzilerine kadar süren bir hayat yaşadı.
Rojava’da devrimci savaş mevzilerinde IŞİD çetelerinden hesap sorarken ölümsüzleşti. Sonrasında onlarca yoldaşı onun ayak izlerini takip ederek bağcıklarını sımsıkı bağlayarak vakur bir edayla yürüdü ölümsüzlüğe.
Daha dün gibi hatırlıyor bütün yoldaşlar 21 Eylül 2015 tarihinde aldığımız o haberi. Aziz Güler nam-ı diyar Rasih Kurtuluş’un ölümsüzler kervanına katıldığı zamanı… Ardından çok söz söylendi. Çok sözler verildi. Bu sözleri tutanlar olduğu gibi verilen sözlerin ağırlığını taşımayıp, sözlerinin gölgesinde mum gibi sönenler de oldu elbet…
Geride kalan 9 yılda mücadele devam ediyor. Sınıf mücadelesi bütün ağırlığıyla devam ediyor. Devrimcilik iddiasını canları pahasına bedeller ödeyerek taşımaya devam ediyor devrimciler. AKP-MHP iktidarının baskıları karşısında sokaklarda, zindanlarda ve devrimci savaş mevzilerinde mücadele devam ediyor.
Aziz’in yoldaşları, onun ardından yürüyen Komünarlar vakur bir edayla yürüyorlar isimsiz kahramanlar olarak tarihin çarkını ilerletmek için.
Elbette Aziz Güler birçok insanın hayatına değdi ve onlar üzerinde derin izler bıraktı. En fazla yoldaşları hissetti onun yokluğunu onun ardından yürüyenler hissetti ölümsüzlüğe yürüyen ilk komutanlarının eksikliğini.
9 yıl boyunca tarihin çarkı işlemeye devam etti. Sınıf savaşının bütün şiddeti en acımasız bir şekilde devam ediyor. Yoksulluk, emek sömürüsü, emperyalist işgaller ve sömürgeci politikalar devam ediyor. Bütün bu yaşananlar içerisinde Aziz’in yoldaşları olarak onun hatırasına sahip çıkarak bu yolda yürüme iradesini en kararlı bir şekilde sürdürdük.
Tasfiyeciliğe, yasalcılığa ve mücadele kaçkınlığına karşı ısrarla devrimci iddialarımızı savunmaya kararlı bir şekilde sürdürdük. İçinde bulunduğumuz tarihsel anda Aziz Güler’in açtığı yolda yürüme kararlılığının öneminin altını bir kez daha çizmek önemli bir yerde duruyor.
2015 yılından itibaren Kürdistan topraklarında sürdürülen işgal ve savaş politikalarını daha da derinleşmektedir. Türkiye coğrafyasında sömürü ve baskı politikaları daha da artmaktadır. Bütün bu yaşananlar bizlerin politik sorumluluğunu daha da artırmaktadır. Aziz’in değerli hatırasına sahip çıkmak onun açtığı yolda yürümekten canını feda ederek savunduğu özgürlük gücü felsefesini sahiplenmekten geçmektedir.
Kapitalist sömürü düzeninin bütün acımasızlığıyla insana ait değerleri köleleştirdiği bir dönemde yaşıyoruz. Aynı zamanda insanlara bireysel kurtuluş yolunu bir kurtuluş olarak sunan kapitalizm aynı zamanda insanın insanla kuracağı her türlü dayanışmasının karşısında durmaktadır.
Birey olmanın kapitalizm tarafından kutsandığı bir tarihsel dönemde insan olmakta ısrarı halkın kurtuluşu için kendi hayatını feda etme de gören devrimciler olarak bu mücadele de her açmaza düştüğümüzde Aziz Güler ve ölümsüzleşen bütün devrimcilerin değerli hatıraları bizlere moral vermeye devam edecektir.
Gün Aziz Güler’in yolunda yürüme bu temelde kendimizi yeniden örgütleme günüdür. Devrimcilerin anmak onların uğruna ölüme yürüdüğü değerleri sahiplenmek ve bu değerlere emek vermekten geçmektedir. Aziz Güler’in ardından vakur bir edayla yürümek ve belki de ölümsüzlüğe yürüme sırası kendine geldiğinde çekinmeden kendi ömrünü ezilenlerin mücadelesine feda etmekten geçmektedir.
9 yıl önce onun huzurunda verdiğimiz sözü hatırlamadan geçmeyelim. Ona söz vermiştik onun yolundan sapmayacağız kararlı bir şekilde yürüyeceğiz diyerek. Bugün tekrar bu sözü tekrarlıyoruz. Aziz Güler ve bütün ölümsüz Komünarlar’ın aziz hatıralarına sahip çıkacağız. Onların resimlerini taşıyan bayrakları zafere taşıyacağız.
Sıktığımız her kurşunda, attığımız her kurşunda düşmanın karşısında baş eğmez duruşumuzda devrimciliğimizin her adımında Aziz’in izleri vardır. Bugün onun adına alan savaşçılar geleceğe kararlı yürüyen yeni Aziz’lerin varlığı onun uğruna hayatını feda ettiği mücadelenin zaferidir.
Sonsuz bir inançla ona mezarının başında sözü tekrarlamak boynumuzun borcu olmalıdır. Devrimcilik iddiasından bir an olsun vazgeçmeyeceğiz ve onun ideallerini zafere taşıyacağız. Devrim ve sosyalizmin zaferi için var gücümüzle bütün enerjimizle çalışacağız.
Yaşarken Aziz olanlar ölümsüzlüğün sırrına ermiş olanlardır. Onlar her türlü acıya ve korkuya karşı sert ve dayanıklı olma konusunda ustalaşmıştır. Bizlerin içinden geldiği gelenek açısından siyah beyaz olan ölümsüzlerimizin resminin renklendiğini gördük bu 9 yıl boyunca. En değerli yoldaşlarımızı komutanlarımızı ve önderimizi uğurladık ölümsüzler kervanına.
Zaferi uğruna en fazla savaşanlar en büyük bedeller ödemeyi göze alanlar ve en fazla emek verenler kazanacaktır. Bu yolda en doğru şekilde yürümek ölümsüzlere ve halkımıza sözümüzdür.